Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
Armenian Genocide — Armenian civilians are marched to a nearby prison i … Wikipedia
binaenaleyh — zf., Ar. bināˀen + ˁaleyh Bundan dolayı, bundan ötürü, bunun için, bunun üzerine … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİTNE-İ ÂHİRZAMAN — Âhirzamandaki fitne. Deccal fitnesi.(Rivayette var ki: Fitne i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz. Bunun için binüçyüz sene zarfında emr i Peygamberîyle bütün ümmet o fitneden istiaze etmiş, azâb ı kabirden sonra $ vird i … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂHİRZAMAN — Dünyanın son zamanı ve son devresi. Dünya hayatının kıyamete yakın son devresi. (Rivayette var ki : Fitne i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz. Bunun için, binüçyüz sene zarfında emr i Peygamberiyle bütün ümmet o fitneden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dokuma — is. 1) Dokumak işi, mensucat, tekstil Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi. 2) Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez 3) sf. Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen 4) sf. Tezgâhta dokunarak elde edilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahsus — 1. sf., esk., Ar. maḥsūs 1) Duyulan, anlaşılan, hissedilen 2) Belli, ortada, aşikâr 2. sf., Ar. maḫṣūṣ 1) Özgü Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım... H. R. Gürpınar 2) Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır Vatan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öndelik — is., ği Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmete girmek (veya katlanmak) — Zahmet etmek Bunun için büyük zahmetlere girmeye gerek yoktur. S. Birsel Benim için yine yorulacaksınız, zahmete katlanacaksınız, dedi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
FELİHAZA — (Fe li zâlik) Bunun için, şunun için, imdi (mânasında … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEKÂT — Nisab miktarı mala, paraya sahib olan Müslümanın kırkta birini fakirlere sadaka vermesi ve bu verilen sadaka. Ziyadeleşme, artma. * Temizlik. Taharet. (Bak: Sadaka, Nisab).( $ Bu kelâmın mâkabliyle nazmını icab ettiren münasebet ise: Namaz $ Yani … Yeni Lügat Türkçe Sözlük